Siyaset uzun bir yolculuk…

Kimi zaman inandığınla yürürsün, kimi zaman inandığınla imtihan edilirsin. Ben bu yolculuğa yıllar önce, milletin iradesine sahip çıkmak adına, büyük bir inançla adım attım. Duruşunu örnek aldığımız liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çizdiği istikamette yürümeye gayret ettim. Bu davaya sadece bir parti üyeliğiyle değil, gönlümle, emeğimle, kalemimle hizmet etmeye çalıştım.

 

Ancak geldiğimiz noktada, içinde bulunduğumuz yapının, taşıdığı misyonla değil, koltuk derdiyle hareket edenlerle şekillendiğini üzülerek görüyorum. Sadece susturmaya çalışanlar, eleştiriyi düşmanlık görenler, hakikati dile getirenleri ötekileştirenler… Ne yazık ki bugün beni bu partiden uzaklaştıran, dışardan bir muhalefet değil; içerideki nobranlık, kibir ve kendi ikballerini dava gibi pazarlayanlardır.

 

Bugün itibariyle, uzun yıllar mensubu olmaktan onur duyduğum AK Parti'den istifa ediyorum.

Ama şunu herkes iyi bilmeli: Recep Tayyip Erdoğan hâlâ gönlümde… O’nun ülkeye kattıklarını yok saymam, liderliğini inkâr etmem.

 

Bu kararım sadece siyasi değil, sosyal hayata dair de bir duruşun sonucudur.

Artık hiçbir sivil toplum kuruluşunda aktif bir görev almayı da düşünmüyorum.

Çünkü ne yazık ki o mecralarda da şahsi hesaplar, dostlukların ve hizmetin önüne geçmiş durumda.

 

Teşekkürüm büyük:

Beni bu noktaya getirenlere…

Beni bu partiden ve bu yapılardan soğutanlara…

Kalbimdeki gerçek davayı unutturmaya çalışanlara…

 

Sayelerinde hakikati daha net gördüm.

 

Selamla, duayla…

 

Mustafa Can

Gazeteci / Yazar